muhammed, peygamberliğinin bir kanıtı olarak, gelecekten haber verirken, kıyametin bir alameti olarak türklerle nasıl çarpışılacağını, müslümanların türkleri nasıl öldüreceklerini de anlatmıştır. bunu hem "türk" diye ad vererek, hem de tarif ederek(yüzlerinin, gözlerinin, burunlarının, derilerinin ve renklerinin nasıl olduğunu söyleyerek) yapmıştır.anlaşılan o ki, kendisine türkler hakkında birtakım bilgiler verilmiş. muhammed'in anlatmasına göre "türklerle öldürüşme" ta kıyamete kadar söz konusudur. kıyametin bir alameti olarak da müslümanlar, yeryüzündeki bütün türkleri öldürüp temizleyecekler. eğer bu olmazsa kıyamet kopmayacak.
buhari, ebu davud ve tirmizi'de türklerle ilgili bölümlerin adı "kıtalu't türk"tür. yani "türklerle öldürüşmek" anlamına gelir. ibn mace'de "babu't türk" bölümündedir. yani "türkler bölümü" anlamına gelir. müslim'de ise "kıyamet alametleri" arasında yer almaktadır.
hadislerden birkaçı:
"müslümanlar, türklerle öldürüşmedikçe, kıyamet kopmayacaktır. yüzleri kalkan gibi, üst üste binmiş(kalın) derili olan bu toplumlar... kıl giyerler."
(bkz: müslim, kitabu'l-fiten hadis no:2912) (bkz: ebu davud, kitabu'l-melahim) (bkz: babun fi kıtali't türk hadis no:4303)
"siz müslümanlar, küçük gözlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan toplumla öldürüşmedikçe kıyamet kopmayacaktır."
(bkz: buhari, e's-sahih, kitabu'l-cihad/96) (bkz: müslim, kitabu'l fiten hadis no:2912) (bkz: ebu davud, sünen, hadis no:4304) (bkz: tirmizi hadis no:2251) (bkz: ibn mace hadis no:4096-4099)
"şu da kıyamet alametlerinden: kıldan(keçe) ayakkabı giyen bir toplumla vuruşup öldüreşeceksiniz. geniş yüzlü, yüzleri kalkan gibi, üst üste binmiş derili toplumla öldürüşmeniz kıyamet alametlerindendir. siz müslümanlar, küçük gözlü, kızıl yüzlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan türklerle öldürüşmedikçe kıyamet kopmaz."
(bkz: buhari, kitabu'l-cihad/95) (bkz: müslim, kitabu'l-fiten hadis no:2912) (bkz: ibn mace hadis no:4097-4098)
"siz müslümanlarla, küçük çekik gözlü toplum, türkler savaşacaktır. siz onları, üç kez önünüze katıp götüreceksiniz, süreceksiniz. sonunda arap yarımadası'nda karşılaşacaksınız. birincide, onlardan kaçan kurtulur. ikincide kimi kurtulur, kimi yok edilir. üçüncüdeyse onların tümü yok edilecektir."
(bkz: ebu davud, sünen hadis no:4305)
"türklere karşı kıtâl(savaş), kesinlikle olacak."
(bkz: buhari, kitabu'l-cihad/96)
yukarıdaki yazılar, turan dursun'un 28 ocak 1990 tarihinde "2000'e doğru" adlı derginin 5. sayısında yazdığı yazıdan alıntıdır. yazının başlığı
muhammed'in türk düşmanlığı'dır. tabikide ben, okuduğum gibi aktarmadım. hadislerin doğruluğunu, bahsi geçen hadis kitaplarından kontrol ettim ve gerçekten hepsinin olduğu gibi yazdığını gördüm. çok daha öncedende biliyordum bunları fakat kontrol etme fırsatım olmamıştı. kulaktan dolma ve kitaplardan görme bilgilerdi sadece. bu hadislerin gerçekliğini gözlerimle görünce biraz daha şaşırtıcı oldu. ve son olarak turan dursun bu yazıya kendi kaleminden de bir şeyler eklemiş. onları da olduğu gibi aşağıya yazıyorum.
kendilerini müslüman sayan türkleri muhammed, müslüman saymak şöyle dursun; düşman diye ilan etmiştir. muhammed'in, bugün kendisine peygamberimiz, efendimiz diyen türklere bakışı, tutumu budur işte.
kendi fikirlerime gelince; düşman sayma kısmını bilemem. bana pek düşman olarak nitelendirilmiş gibi gelmedi. fakat müslüman saymadığı kesin. "müslümanlar türkleri tamamen yok etmedikçe kıyamet kopmayacaktır" buna ırkçılık denir mi? onu da bilemem. fakat ortada bir "soykırım" olduğu kesin. ne diyebilirim ki,
buyursunlar... bizim için savaş düğündür; din arabın, hukuk sizin, harp türklüğündür.